11 Temmuz 2014 Cuma

ŞİŞMAN BİRİNİN OKUL HAYATI 1 ^^❤^^

Öncelikle şunu söylemem lazım ki bu blogu çok iyi yazdığım için açmadım ^.^ Şişmanların -içinizi rahatlatmak isterseniz- kiloluların düşüncelerini ve neler yaşadıklarını gayet iyi bildiğimden bu blogu açtım ve bir şeyler yazma gereği hissettim. Evet, bende kilolu biriyim. Kendimi bildiğimden beri de hep yaşıtlarıma göre kilolu oldum. Şişman olduğum için aklınıza gelebilecek her türlü hakareti duydum. Bazen çok sinirlenip küfrettiğim de oldu , bazen her ne kadar umurumda olsa da umursamazmış gibi yaptığımda. En ufak bir kavga ya da laf dalaşında söyleyecek bir şey bulamayan gerizekalılar dış görünüşe laf atarlar. Bende kilolu olunca duyduğum şeylerin ne olduğunu tahmin etmesi zor değil.  Sırf bu yüzden kavgalara karışmak bile istemezdim. Ne diyeceklerini bildiğim için. Ayrıca en kötüsü de kilolu olduğum için beni güçlü sanan beyinsiz arkadaşlarımdı. Bir kavga mı olacak, ben varım ya kesin döveriz dimi gerizekalı arkadaşım? Tabi canım öyledir. Kilolu olmak güçlü olmak değildir. Eğer öyle olsaydı bokscular da kilo alır güçlü olurdu azıcık beyinleri olsaydı bunu anlarlardı. Herneyse, sadece şişman başka bir şişmanın derdinden anlayabilir. Zayıf birisi gelip seni çok iyi anlıyorum dese bile onun anlayacağı onun kilosu kadardır. Emin ol.
Okul hayatı şişmanlar için hayatlarının en kötü dönemidir. Hele en yakın arkadaşınız güzel ve zayıfsa -ki genellikle öyledir çünkü, o arkadaşım dediğiniz kişi kendini sizin yanınızda daha güzel hisseder,zaten oğlanlarda size değil ona bakar- bütün bir döneminiz sıkıntıdan ibarettir. Benim de aynı şekildeydi. Çok iyiydi kendileri beni de çok severdi, bir zamanlar bende onu çok severdim. İyi anlaşırdık, beraber gezerdik falan. Mağazalara girerdik ama biliyorsun şişmanlar zor kıyafet bulur. O bakar, dener ben güzel çirkin diye ona tavsiyede bulunurdum. En acısı da bu zaten. Sen sadece bakarsın ,o ise alıcı gözüyle bakar. 
Okul döneminin ikinci kötü yanı ise aşk hayatıdır. Hep lanet etmişimdir aşktan. Evet aşık olunca insan mutlu oluyor ama şişmanlar değil! Çünkü şişman birisinin aşk hayatının olması çok zordur. Platonik takılır hep şişmanlar. Erkekler bakmaz bile yüzlerine. Ama bazı şişmanlar var şaşar kalırım bu çocuk bu kızla nasıl çıkıyor diye. Çünkü kız şişmandır ama tek avantajı yüzüdür. Yüzü gerçekten güzeldir. Oradan kazanır zaten aşk hayatını. Okul döneminde iki kişiden hoşlanmıştım. Hiçbir gelişme olmadı yıllarca. Ufak tefek şeylere sevinir ümitlenirdim hep. Kaç yıl böyle geçti. En sonunda başka birinden hoşlanmaya başladım. İstemeden oldu bu ama aşk değildi sadece hoşlantıydı. Her hareketi hoşuma giderdi. Ama olmaması gereken bir şeydi bu hoşlantı. Çünkü yukarda bahsettiğim o güzel ve zayıf olan en yakın arkadaşımın hoşlandığı çocuktu bu kişi. :D işe bak. Kendimi kötü hissediyordum. Kız ,çocuğa ne kadar aşık olduğunu anlatırdı ben de onu dinlerdim. Dinlemek zorundaydım. Hiçbir zaman söylemedim onun  sevdiği kişiden hoşlandığımı. Ama söylediğim kişiler oldu tabiki. Onlar gidip arkadaşıma söylediyse orasını bilemem. Herneyse, onun hakkında ki hiçbirşeyi araştırmama gerek kalmıyordu. Herşeyi arkadaşımdan öğreniyordum. Arkadaşım onun annesini de tanıyordu hatta çocuğun odasına bile girmişti. Bunları öğrenmek beni kahretse de arkadaşımın yüzüne gülmek zorundaydım. Çünkü ona değer veriyordum.(Artık nefret ediyorum.) Okul döneminde ki son sevdiğim kişi de buydu işte. 1 yıl böyle geçti. Yalancıktan gülümsemelerle.. Zaten bir şey olacağı yoktu. Benim gibi şişmana o kadar yakışıklı biri bakmazdı. Biliyordum bunu ve her zaman da bileceğim. 1 yıl boyunca en çok hoşuma giden iki olay yaşadım onunla ilgili, biri şu: Büyük sınıflardan bir çocuk benimle dalga geçiyordu. Ben sınıf başkanıydım ve sınıfımıza girmesini istemiyordum çünkü bir arkadaşımı rahatsız ediyordu. Buna laf atmaya başlayınca bu beyinsiz de kilomla dalga geçmeye başladı. Sonra oradan benim esmer bombam* geldi ve çocuğu ittirdi, küfretti falan. Yani bildiğin beni korumuştu. Hem rezil olmuştum hem de mutlu.  İlk defa böyle bir şey yaptı. Çocukla arkadaş bile değildik. Yani sadece arkadaşımın arkadaşı durumundaydık. Baş başa konuştuğumuz hiç olmamıştı. Yani anlayacağın yakın değildik. Diğer olayda şu: Bütün sınıf voleybol oynuyorduk. Ama maç değildi . Yuvarlak olup paslaşıyorduk birbirimizle. Topu düşüren çıkıyordu oyundan. Sınıfta kızlar arasında en iyi ben oynardım voleybolu. Erkeklerde de o çok iyiydi. O ne zaman arkadaşıma pas atsa içim cız ederdi. Herneyse, nasıl başladı bilmiyorum ama sınıfta sadece o ve ben çok iyi oynayınca bana şakasından laf atmaya başladı. 'ona atmayın , o da çıksın oyundan' falan diye. Ama kötü amaçlı olanından değil. Gülerek söylüyordu bunları bende inadına daha iyi oynamaya çalışıyordum. En son finale ben kaldım. Beni oyundan çıkarmak için karşıdaki kıza sürekli tezahürat yapıyordu. Ama tabiki ben kazandım^.^ İkinci oyunda da sürekli topu bana atıyordu ve sert atıyordu. Oyundan çıkmam için. Cidden çok güçlü birisiydi zaten. Bir smaç atmasıyla yerlere serilirdi karşıdaki. Ben neyse ki düşmedim. :D Ama oyundan çıktım. Ama gün boyunca benle kafa bulmuştu. İyi bir şeydi bu tabi. Aynı zamanda kötüydü de. Çünkü olmayacak bir şey için tekrardan ümitlenmeye başlamıştım. Ne ben ,ne de en yakın arkadaşım onunla çıktı ortaokul boyunca. Çocuk eski okulundan bir kıza aşıktı zaten. Bu anlattıklarımın yanında daha birçok ufak gelişmeler oldu. Ama hiçbirini hatırlamıyorum. Zaten orta 3 ün ikinci döneminde taşındılar, başka okula gitti. O taşındıktan sonra onu çok kez gördüm. Hala da aklımda olması şaşırtıcı tabi.. 
Herneyse, bu seferlik bu kadar bir daha ki yazımda hikayenin geri kalanını da anlatacağım. Ve tabiki başka şeyleri de. Şişman kalmanız dileğiyle ,hoşçakalın...
*Esmer bomba: Esmer, kahverengi saçlı olduğu için esmer bombam o benim ^.^ Ayrıca çocuk nasıl biri derseniz bildiğin serseriydi. Sigara, alkol ,kavga ,dövüş,küfür ne ararsan vardı. Yani tam benim erkeğim olmalık ^.^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder